13 Ağustos 2007 Pazartesi

Uzaklardaki Ülke Fatma Aliye (aklıma takılan sorular)

Dün hızımı alamayıp gece iki sularında “Fatma aliye” isimli kitabi nihayete erdirdim. Bitirdim bitirdim bitirmesine ama yüreğimde ince bir sızı, boğazımda yumruk oluverdi. Sabaha o sıkıntıyla uyandım. Bir dolu soru kaldı aklımda. Neden uzak ülke oldu yakınlarına? Neden yakınlaşmayı denemedi. Azıcık sevgi gösterse idi daha mı başka olurdu her şey?

Neden o çok iyi yetişmiş Osmanlı aydınlarının çocukları dağılıp çözülüverdi? Koca devlet dağılırken onlarda dağılıp gitti. Tevfik Fikret’in oğlu Amerika’ya gidip rahip oldu. Namık kemal’in torunu Amerika’ya gidip ülkesinden nasıl kaçtığını anlattı. Fatma Aliye’nin kızı Afrika’ya gidip Rahibe oldu.

Ya şimdi? Daha bir süre önce dershane öğretmeni olan arkadaşım antalmamış mıydı öğrencisi ile aralarında geçen konuşmayı? Kızın yaptıklarını anlatıp biliyor musun o kadar mükemmel ilgili bir anne babası var ki şaşarsın? Kısa süreli bir şok geçirmemiş miydim duyduklarım karşında? Sorun ne idi? mükemmel bir aile mükemmel şartlar.

Sorunsuz bir hayat, iyi şartlar zor mu geliyor insan oğluna? Sıkıntılar acılar mı adam ediyor bizi? Maddi imkanlar daha iyi olunca boşanmalar artıyor. ilgili aileler çocuklarının her isteğini yerine getirince o çocuklar dağılıp gidiyor. Hata nerde?

Aklımda binlerce soru. Az sonra gelir babam nöbetten. Konuşmalı uzun uzun bunları.
Sıkıntı dağ gibi yüreğimde…

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Bence denge...herşey bunda gizli...ve bunu başarmak da çok zor...

Adsız dedi ki...

Ben de okuyorum kitabı.. Etkileyici.... Osmanlı çöktükten sonra yeni düzenin bir parçası olamayan Osmanlı aydınları çok hüzünlendiriyor beni... Fatma Aliye gibi çok değerli, kültürlü insanlar ama başka bir devre ait. Ne kadar farklı ve çoğu zaman ne kadar ince adetleri, düşünüş tarzı var diye hayretten hayrete düşerek okuyorum ama doğrusu kendimi yakın hissedemiyorum; insanlarla araya bu kadar mesafe koymak, uzak ülke olmak, bir kibrin göstergesi değil mi? Kibir değil de başka bir şey mi, acaba ne, anlamaya çalışıyorum. Mükemmel aile -çocuklarına mükemmel şartlar sağlamak? Yok bence bu mesafeli anne ile hiç de sorunsuz bir hayatı olmamıştır çocuklarının...Ay bana da dağ gibi sıkıntı çöktü şimdi..

Adsız dedi ki...

Ayni hisleri Kenize Murat'in "Sayardan Surgune" adli romanini okurken hissetmistim. Osmanli'nin dagilmasiyla birlikte dagilan, parçalanan hayatlardan bir ornekti o da. Yazar Kenize Murat halen Paris'te yasiyor ve hangi gazatede hatirlamiyorum gazateci olarak çalisiyor. Senin bahsettigin bu kitabi da listeme ekledim Istanbul'a ilk gidisimde alinacak kitaplar listesine...